
Kısaca
Sanat Nedir???
Kıymetli Değişim dergisi okurları, sizlere ilk önce merhaba demek istiyorum. Bu sayıdan itibaren kalemimizin yazdığı klavyemizin de tıkırtısı ölçüsünce sizlere sanat ve sanata dair konuları iletmeye çalışacağım.
Eh sanat diyince bir zamanlar gündemi de meşgul eden sanatsal duruş sanatçı tavrı ve sanat nedir nasıl olmalıdır sorularına biraz geri dönüş yapıp işin başından ele alalım dedim.
Sanat nedir ne yapılır etinden sütünden faydalanılır mı? karın doyurur mu? Nedir Allah aşkına bu kavram diye soran olabilir. Evet sanat bir besin kaynağıdır. Size etinden sütünden hatta tırnağından bile büyük faydalar sunabilecek olgular terimler eserler ve düşünceler sunan ruhun doyum ve tat alma boyutudur. Bizler yani sanat icra etmeye çalışan insanlar ise bu besinleri sizler için ruhumuzda büyütür besler en güzel çağın dada sizlerin hizmetine sunarız. Eeee sanatı besin kaynağına benzetmekle iyi etmedim mi? Biraz soyutluktan somutluğa bürünmedi mi? ne dersiniz ?
Haydi biraz sözlük karıştıralım, Türk Dil Kurumu sözlüğünde sanat için şöyle bir açıklama yapılmış.
“Bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık”.
Acaba insanlar ne düşünüyorlar dersiniz, işte çarpıcı bir o kadar da gerçekleri yansıtan bir cümle.
“Türk insanının iyi yapılan her şey için kullanıp laçkalaştırmaya çalıştığı bir terim”. Mesela Dövüş sanatı , kız tavlama sanatı ve bunun gibi komik benzetmeler.
Aristo ise sanata ve sanat eserine Poetika adlı eserinde “Sanat Eseri Doğanın İyi Bir Taklididir” der .
Görüldüğü üzere sanata dair bir sürü açıklama ve düşünceler mevcut, işte bu kadar geniş bir kavramlar bütününü bir cümleye sığdırmak gerçektende zor bir iş.
Sanat ve sanat olmayanı ayırt etmek bu açıklamalardan sonra bizlere güç gelebilir. Bu güç durumu birazda biz irdeleyelim. Size iki adet tablo sunuluyor iki tablo da birbirinin aynı bir tarafta çok güzel bir Van Gogh eseri diğer tarafta ise aynı tablonun repredüksiyonu yani iyi bir taklidi. Peki Van gogh un eseri milyon dolarlar ederken repredüksiyonları neden boya parasından daha fazlaya satılamıyor. Oysa iki eserde de aynı doğa yansıması ele alınmış ve aynı renkler kullanılmamış mı? İşte burada biraz Aristo’nun görüşüne yer verelim sanat eseri Aristo’ya göre doğanın iyi bir taklidi değimliydi, taklidin taklidi sizce ne kadar değerli olabilir. Gerçekten sanat doğanın iyi taklit edilmiş ürünlerimidir dersiniz. Kıymetli okurlar sanatçı sanatını icra ederken doğada gördüklerini yaşadığı ana kadar edindiği deneyimlerini tecrübelerini ve yeteneğinin ruhsal devinimleriyle eserine yansıtır, kendinden ruhundan katkılarla birebir taklidin önüne geçer. Sanatçı esrinde olağan ritimler dışında kendine özgü ritimleriyle doğanın parçasını nasıl gördüğünü anlatır bize. Bu yansıma sadece ona aittir. Parmak izlerimiz gibi başka bir benzeri de yoktur.
Sanatı ve sanatçıyı diğerlerinden ayıran bu küçük nüans farkıdır diyebiliriz. Taklit birebir olandır oysa sanat eseri üzerinde nitelikler barındıran evrensel ve farklı görüşleri taşıyan olgulardır. Sanatçı bu konumu itibari ile taklit edenden çok keşfeden, gizli sırların üzerini açandır. İnsanlığın ölümsüzlük adına yaptığı bunca uğraşın minik skeçleridir sanat. Dilin dinin ırkın hiçbir öneminin olmadığı, her bireyin kapasitesi ölçüsünde faydalanabileceği, her türlü konunun yansıtılabileceği dev bir aynadır sanat. Sanatçıda bu ölümsüz dünyanın Don Kişotlarıdır, ruhlarında canavarlarla savaşırlar bitmeyen bir güçle.
İşte böyle sevgili okurlar bizler kazandığımız hayali savaşlarımızın öykülerini sunarız sizlere, ki sizler kazanılmış savaşlarda yenilmeyesiniz diye.
Değerli okurlar Sanatın tatlı gülümsemesi altında bizlere sunulan çirkin suratlara kanmadan sanata ve sanatçıya duyarlı bir toplum olabilme yolunda sizlerle bu sayfaları paylaşmaktan mutluyum.
Hepinize sanatla dolu mutlu günler dilerim.
Tiyatro Sanatçısı Yusuf Oğuz Altuntaş